endişe

endişe
1. أسى [أَسَى]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
2. ابتئاس [اِبْتِئاس]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
3. اختلال [اِخْتِلال]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
4. ارتياع [اِرْتِيَاع]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
5. اضطراب [اِضْطِراب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
6. اكتئاب [اِكْتِئاب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
7. انزعاج [اِنْزِعاج]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
8. بأس [بَأْس]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
9. بؤس [بُؤْس]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
10. بأساء [بَأْساء]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
11. بث [بَثّ]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
12. تجهم [تَجَهُّم]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
13. تخوف [تَخَوُّف]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
14. ترح [تَرَح]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
15. تقطيب [تَقْطِيب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
16. توتر [تَوَتُّر]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
17. جزع [جَزَع]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
18. جهامة [جَهَامَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
19. حزن [حَزَن]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
20. حزن [حُزْن]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
21. خشية [خَشْيَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
22. خلل [خَلَل]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
23. خوف [خَوْف]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
24. خيفة [خِيفَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
25. ذعر [ذُعْر]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
26. رعب [رُعْب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
27. رهبة [رَهْبَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
28. روع [رَوْع]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
29. روعة [رَوْعَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
30. شجب [شَجَب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
31. شجن [شَجَن]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
32. شجو [شَجْو]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
33. عبوس [عُبُوس]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
34. عذاب [عَذَاب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
35. غصة [غُصَّة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
36. غم [غَمّ]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
37. غمة [غُمَّة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
38. فرق [فَرَق]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
39. فزع [فَزَع]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
40. قلق [قَلَق]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
41. كآبة [كَآبَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
42. كأداء [كَأْداء]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
43. كرب [كَرْب]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
44. كربة [كُرْبَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
45. لأواء [لَأْواء]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
46. مخافة [مَخَافَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
47. مض [مَضّ]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
48. مضض [مَضَض]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
49. مهابة [مَهَابَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
50. هم [هَمّ]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
51. هيبة [هَيْبَة]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
52. وجل [وَجَل]
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • endişe — is., Far. endīşe 1) Düşünce 2) Tasa, kaygı Bütün çehrelere hemen bir durgunluk, hüzün, endişe çökerdi. R. H. Karay 3) Kuşku 4) Korku Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller endişe etmek endişeye düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • endîşe — (F.) [ ﻪﺸیﺪﻥا ] 1. düşünce. 2. kaygı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ENDİŞE — f. Korku. Düşünce. Merak, keder, kuruntu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • endişe etmek — tasalanmak, kaygılanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ENDİŞE-İ MEVT — Ölüm endişesi. Ölüm korkusu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ENDİŞE-İ İSTİKBAL — Gelecek zamanı düşünmekten gelen merak, üzüntü, keder. Geleceği düşünmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tavuşkan uykusu — endişe ve tefekküre dalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BENÂT-ÜS SADR — Endişe. * Hayal. * Kederler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Yılmaz Güney — Yılmaz Güney, (April 1, 1937 September 9, 1984) was a Kurdish film director, scenarist, novelist and actor of Zaza and Kurdish origin. [ [http://www.youtube.com/watch?v=VwsxCJqesJo feature] ] Many of his works are devoted to the plight of… …   Wikipedia

  • HİSSİYAT — Duygular. Hisler.(İnsanda binlerle hissiyat var. Herbirisinin aşk gibi iki mertebesi var. Biri mecâzi, biri hakiki. Meselâ: Endişe i istikbal hissi herkeste var; şiddetli bir surette endişe ettiği vakit bakar ki, o endişe ettiği istikbale… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ГЮНЕЙ Йылмаз — ГЮНЕЙ (Guney) Йылмаз (01 апреля 1937 09 сентября 1984), турецкий режиссер, сценарист, актер, продюсер. Настоящая фамилия Пютюн. Один из семерых детей курдских крестьянина с юга Турции. Для того, чтобы учиться в лицее, а затем изучать право в… …   Энциклопедия кино

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”